Ba-Bs Formları İçin Kesilen Ceza Nasıl Sonuçlandı?
BÜLENT YÜK
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?
2013-2014 dönemine ait Ba-Bs formu vermediğimizden dolayı verilen ceza bakın nasıl sonuçlandı?
Bu ay, başımdan geçen ve herkesin başına geldiğini tahmin ettiğim Ba-Bs formları ile ilgili sorunu ele alalım istedim. Geçen yıl haziran ayı içerisinde şirketime gelen tebligat ile 2013-2014 dönemine ait Ba-Bs formu vermediğimizden dolayı her biri bin 200 TL olmak üzere usulsüzlük cezası tanzim edilmiş olduğunu gördüm. Vergi dairesine müracaat edip bunların ne gerekçe ile düzenlendiğini sorduğumda bana boş da olsa vermem gerektiğini söylediler bende kendilerine yani evim olmadan boş emlak vergi beyannamesi vermek gibi bir şey bu çok saçma bulduğumu belirttim. Daha sonra bölge idare mahkemesine konu taşıyarak itiraz ettim. Mahkeme gerekli görüşleri bizden ve vergi dairesinde alarak davayı sonuca bağladı ve bizim aleyhimize dava sonuçlandı. Konuyu bir üst kurula taşıyarak davayı kazandım.
Dava nasıl gelişti?
Davanın seyri şöyle oldu: “213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 148, 149 ve mükerrer 257’nci maddesinin Maliye Bakanlığı’na verdiği yetkiye istinaden çıkarılan 362 Sıra Nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin belirli bir haddi aşan mal ve hizmet alımlarını Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba) ile mal ve hizmet satışlarını ise Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs) ile bildirmeleri hususunda yükümlülük getirilmiş, 6.2.2008 günü ve 26779 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 381 Sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile bilanço esasına göre defter tutan ve beyannamelerini elektronik ortamda vermek zorunda olan mükelleflere 2008 yılı ve müteakip yıllarda düzenleyecekleri Ba ve Bs bildirim formlarını aylık dönemler halinde elektronik ortamda gönderme hususunda zorunluluk getirilmiştir.
Aylık ödemeler
4.2.2010 günlü ve 27483 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 396 sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nde ise mükelleflerin 2010 yılı ve müteakip yıllarda Ba, Bs bildirim formlarını, aylık dönemler halinde düzenlemek ve takip eden ayın birinci gününden itibaren son günü akşamı saat 24:00’a kadar sistem üzerinden onaylamak suretiyle göndermekle yükümlü oldukları ve bildirim formlarını bu Tebliğ’de belirlenen süreler içinde vermeyen, eksik veya yanıltıcı bildirimde bulunan mükellefler hakkında 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 355 inci maddesi hükmü uyarınca cezai işlem uygulanacağı belirtilmiştir.
5 bin TL ve üzeri satışlar
Ayrıca, 2010 yılı ve müteakip yılların aylık dönemlerine ilişkin mal veya hizmet alışları ile mal veya hizmet satışlarına uygulanacak had 5 bin TL olarak yeniden belirlenmiştir. Buna göre bir kişi veya kurumdan katma değer vergisi hariç 5 bin TL ve üzerindeki mal veya hizmet alışları (Form Ba) ile bir kişi veya kuruma katma değer vergisi hariç 5 bin TL ve üzerindeki hizmet satışları ise (Form Bs ) Tablo II bildirilecektir. Diğer taraftan, 396 sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nin 1.2.5. bendinde, bankalar, katılım bankaları aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, menkul kıymet yatırım fon ve ortaklıkları, reasürans şirketleri, emeklilik şirketleri, sigorta şirketleri ve acenteler yapmış oldukları işlemleri belirli periyotlarla Bakanlığımıza bildirdiklerinden, hizmet ve satış işlemlerinde düzenledikleri dekont ve poliçe bilgilerini form Bs ile bildirmelerine gerek bulunmamaktadır. Aynı şekilde, bu kurumların kendi aralarında işlemler sebebiyle düzenledikleri dekontların Form Ba ile bildirmesine de gerek bulunmamaktadır. Ancak, bu kurumlar, faturalı olarak yaptıkları mal ve hizmet alımlarını genel esaslar çerçevesinde Form Ba ile bildirmek zorundadırlar. Hükmü yer almaktadır. Dosyadaki bilgi ve belgelerden sigorta acenteliği yapan davacının ilgili dönemdeki bildirim verme yükümlülüğü doğuracak işlemlerin olduğuna dair herhangi bir tespitte bulunulmadığı anlaşılmakta olup, davanın kabul edilerek, davacı adına kesilen özel usulsüzlük cezalarının kaldırılması gerekirken, davacının bu yöndeki istemini reddeden Vergi Mahkemesi kararında hukuka uyarlık görülmemiştir”. Saygılarımla,