Teminatların Bir Sınırı Olmalı
ÖMER TAŞ:
Malatya Sigorta Acenteleri Derneği Başkan Yardımcısı
Araç sahipleri bir araya geldiklerinde veya bir sigortacı ortamda var ise birbirlerine sordukları sorular artık, “Bu trafik sigortası fiyatları ne olacak? Düzelmeyecek mi? Benim sadece farım kırıldı.
Daha önce sigortadan 150 TL’ye yaptırmıştım, şimdi 600 TL. Reva mı bu bana! Nerede bu devlet? Kimse kontrol etmiyor mu?” şeklinde oluyor. Pazarlamada genel kaide, müşteri her zaman haklıdır. O yüzden müşteriler bu sitemleri yapmakta haklılar… Bu acayip fiyat yükselmelerinde devletin denetim kurumlarının ve kısmen de sektör temsilcilerinin suçu yok değil. Neden bu kanaatteyim? Neden devletin sigortacılık denetimi yapan kurumlarının suçlu olduğunu düşünüyorum? Ege Sigorta vakasını hepimiz biliyoruz. Düştüğü durumu ve binbir emekle toplanan Fon'daki paranın bir anda nasıl sıfırlandığını gördük, görüyoruz. Peki sigortacılık bir havuz işi değil mi? İnsanlar mal varlıklarından bir miktarını sigorta parası olarak ayırır ve o yıl içinde bir hasar oluşursa zararını tanzim eder ve zararın tanzimini belirlemek için de ekspertiz yaptırır. Neden? Adil olabilmek için değil mi? Peki sigorta fiyatlarının yüksek olmasındaki sebep nedir?
Öngörülemeyen zarar fiyatları artırıyor
Ölümlü hasarlarda 10 yıl geriye doğru tazmin taleplerinden kaynaklı öngörülmeyen zarar dolayısı ile fiyat artışı yaşanıyor. “Nasıl yani, kişi bir bedel almış ve tekrar mı alıyor?” denilebilir… Halbuki ekspertiz yapılmıştı, zarar tespit edilmişti ve ödeme gerçekleşmişti. Evet öyleydi. Fakat adalet dağıtan mekanizmanın başındaki bir kişi “Hayır efendim alkollü araç kullanıp ölmüş. Hatta yetmemiş birilerinin ölümüne de sebep olmuş bir kişinin geride bıraktıkları kişiler tazminat almasına karar vermiş” derse… Bir iş yapılıyorsa, bir teminat verildiyse, verilen bu teminatların bir sınırı olmalı ki şirketler de anormal fiyatlar talep etmesin. Vatandaş mağdur olmasın. Acente mağdur olmasın. Sigorta şirketi mağdur olmasın. Nasıl maddi hasara bir sınır koyulmuş ise fazlası ödenmiyorsa ölüm ve yaralanmalı kazalara da bir sınır konulmalı.
Artık 25 firmadan fiyat bakılıyor
Acenteler, artık 10 hatta 25 firmadan fiyat bakıyor. “En uygunu bulurum” diyerek bir mücadele içine giriyo. Eskiden tek personelle yaptığı işi iki personelle yapmaya çalışıyor. Neden? Çünkü bir iki firmadan fiyat bakıp müşterisine teminatları dolgun bir poliçe satmak için zaman tüketirken, aktif pazarlama yapıp yeni müşteriler elde etmeye uğraşırken, şimdi tüm zamanını firmalardan uygun fiyat bulabilmek için harcıyor. Daha sonra da bulduğu fiyattan daha uygun bir fiyat olmadığına müşterisini ikna etmeye çalışıyor Acente bir de bakıyor ki önceden bin TL'ye çalıştırdığı personel ikiye çıkmış, masraf da 2 bin TL olmuş. Şirketi de “Farklı poliçe satman lazım. Kendini geliştirmen gerek” deyince işyerinden otomatikman kopuyor. Sonra kafasını kaldırıyor bakıyor ki devlet asgari ücreti artırmış, eleman masrafı artmış. Artmış da artmış… Artık acente takla atsın dursun ki müşterisini elinde tutsun…