Gezdiğim dikenli aşk yollarında elimden bin türlü saz geldi, geçti
MUSTAFA AYDINÇELEBİ
CANLI ARŞİV
Unutulmamalıdır ki sevgi ile nefret, çok hızlı yayılan sosyal bir hastalıktır.
Yöneticilere yakışan sevgiyi yaymak, sevgi bağlarını güçlendirmektir. Meşhur nasihat: Safları sıklaştırın. Birlikte rahmet ayrılıkta azap var…
SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİMİZ
5684 sayılı kanunun hazırlık çalışmaları sırasında yurt sathında yaygınlaşmaya başlayan sivil toplum örgütlerimiz, bugüne kadar iyi kötü birçok deneyimler yaşadı.
Özellikle TÜSAF ve TÜSAF bünyesindeki derneklerin genel kurulları arifesinde, başarı grafiğini önümüze alıp; iyi ve kötü günlerin sebep sonuç ilişkilerini araştırarak özeleştiri yapıp, vardığımız sonuçlar ışığında; hataları azaltıp başarıyı çoğaltmak hedefine yönelik olarak, yeni stratejiler üretmek durumundayız.
Cevabı araştırılacak iki soru var:
1-Hangi başarı nasıl sağlandı?
2-Ne zaman, neden başarı sağlanamadı?
Tek cümlelik cevap: Uyumlu ve disiplinli bir yönetimin; tüm üyelerin desteğini arkasında hissettiği dönemlerde başarı sağlamış; yöneticiler arasında çekişme yaşandığı ve bu nedenle, üyelerin desteğini çektiği dönemlerde başarısız, kısır bir dönem geçirilmiştir.
Uyum; gayesi sadece hizmet olan; üyelerle ilişkisini; sevgi ambalajına sardığı otoritesiyle yürüten bir başkan nezaretinde çalışacak, liyakatli, resmiyetle hususiyeti ayırabilen başkanına güvenen yetki ve sorumluluğunun bilincinde, toplantı adabına riayet eden üyelerin olması durumunda sağlanır.
Uyum ile gelen sevgi bağı…
Uyum devam ettiği sürece sevgi bağları güçlenir. Sevgi bağları güçlendikçe üyelere sirayet eder. Haddini aşan olursa düzen bozulur sevgi bağları kopar ve soğukluk, peşinden nefret başlar. Bu defada, nefret sirayet eder. Unutulmamalıdır ki sevgi ile nefret, çok hızlı yayılan sosyal bir hastalıktır.
Yöneticilere yakışan sevgiyi yaymak, sevgi bağlarını güçlendirmektir.
Meşhur nasihat: Safları sıklaştırın. Birlikte rahmet ayrılıkta azap var…
Tabii ki sosyal medya aracılığıyla yapılan zevzekliklerin diz boyu olduğu günümüzde her yanımız fasıklarla (fesatçılarla) dolu, fesılıklar her yanı sarmışken pekte kolay olmayacak. Ama bunun da çaresi ver. Çaresini, Allah-u Taala Kelam-ı Kadiminde bize bildirmiş.
Hucurat suresi: 6-Ey iman edenler; eğer bir fasık size bir haber getirirse onun doğruluğunu araştırın. Yoksa, bilmeden bir topluluğa kötülük edersiniz de yaptığınıza pişman olursunuz.
Hucurat suresi: 12-Ey iman edenler! Zannın (doğruluğundan emin olmadan bir habere inanmak) çoğundan kaçının.
Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurunu araştırmayın. Biriniz diğerini arkasından çekiştirmesin…
Hadis-i şerif: Gıybet (Birinin arkasından kötü yanını konuşmak) din kardeşinin etini yemek gibidir. Gıybetten sakının. Söylediğiniz doğruysa gıybet; yalansa iftiradır. İftira ise haramdır.
Bunlar Allahın ve rasulünün emirleridir. Buna uymak hepimizin boynunun borcudur.
Aşık Veysel diyor ki; Güzelliğin onpara'etmez şu bendeki aşk olmasa, Eğlenecek yer bulaman kalbimdeki köşk olmasa.
Başkanlar üyelerinin sevgisini kazanamazsa Aşık Veysel'in deyişiyle güzelliği onpara'etmez…
Yönetimi yenilemek
Her makam gibi yönetimdeki görevler de geçicidir. Hele hele müktesep hak, hiç değildir.
Dolayısıyla yönetime her gelen, zamanı geldiğinde gidecektir.
Ancak; özellikle başarılı veya üzerinde çalıştığı projeleri olan yönetimlerdeki değişimin; ana omurgayı bozmayacak şekilde muayyen sayıyla sınırlı olması gerekir. Topyekun değişimle gelen deneyimsiz kişilerden oluşan yönetimlerin genellikle başarısız olduğu tecrübelerle sabittir. İstisnalar olabilir