Eleman Nasıl Seçilir?
HANİFE KARAMUSTAFAOĞLU
Eğitim
Yöneticilik alanında nesnel yargı ve ölçülerin kesinlikle imkânsız olduğu tek yer eleman seçimidir. Kuşkusuz psikologlar bu konuda bir yığın test önermektedirler. İşe alınacak birinin eski işvereninden referans istemek veya teknik uzmanlara danışma da yapabilecek çalışmalardandır.
PERSONEL SEÇİMİ VE İŞ ALIMI SIRASINDA, ÖNCELİKLE İŞE UYGUN ELEMAN SEÇMEYE ÖZEN GÖSTERMEK GEREKİR. İÇ MOTİVASYONU YÜKSEK KİŞİLERİ SEÇMEK SİZE VE İŞYERİNİZE ARTI AVANTAJLAR SAĞLAYACAKTIR. KİŞİNİN BAŞARIYA VERDİĞİ ÖNEM, İŞE VE İŞYERİNE SAĞLAYACAĞI KATKI, HAYATA YÜKLEDİĞİ DEĞERLER, ÖĞRENMEYE YATKINLIĞI, İÇE YA DA DIŞA DÖNÜKLÜĞÜ VB. DEĞERLENDİRME KRİTERLERİNİZ AÇISINDA OLDUKÇA ÖNEMLİDİR.
Eleman seçme işi, kişinin geçmişte yaptıklarının değerlendirilmesine ve karşılıklı görüşmenin bırakacağı izlenime bağlıdır. Ancak bu iki öğeden yalnızca biri, kendi başına yeterli değildir. İşe alınacak kişinin özgeçmişi ve çalışanın yaşamı ile ilgili bilgileri incelerken, ilk iş bunların doğruluğunu belirlemektir. Tespitlerimiz eleman alım konusunda size yardımcı olacak bilgileri taşımaktadır.
1 Yorucu bir günün sonunda kimseyle iş görüşmesi yapılmamalıdır.
2 Olduğumuz gibi davranmalıyız. İşe alınacak kişinin rahatlamasını sağlamalı, böylece daha çok şeyi ortay dökecektir.
3 Görüşme yapılacak yer de rahatlatıcı bir hava taşımalıdır.
4 Karşımızdaki kişiye bizimle eşit muamelesi yapmalıyız.
5 Özgeçmişini inceleyerek belirli bir görüş elde edilmelidir.
6 Hareketleri dikkatle gözlenmelidir.
7 Dikkat ve konular da fazla kişisel olmayan noktalarda toplanmalıdır.
8 Görüşme esnasında masaya kurularak, karşımızdakini küçük görür havasına girmeden, mümkünse teke tek görüşmelidir.
9 İstenen bilgiler açık seçik belirtilmelidir. Konuşmayı, öğrenmek istediğimiz bütün noktaları kapsayacak biçimde yönlendirmelidir.
10 Somut olaylarla ilgili sorulardan çok, değerlendirme/davranış belirleme türü sorulara ağırlık verilmelidir.
11 Yargımızı belirtmemeli, karşımızdakinin söylediklerini kabul ya da reddettiğimiz belirtilmemelidir.
12 Yeni fikirler elde edebilmek için sorularımızı uzatmalı, evet/hayır türü cevaplarla yetinmemelidir.
13 Karşımızdakini rahatlatmak için konuşmamızın arasına duraklamalar… hımm’lar serpiştirmelidir.
14 Karşımızdaki adayı uygun bulmuşsak bunu hissettirerek cesaretlendirilmelidir.
15 Not almak için izin istemeli, ama notlar göze batmadan alınmalıdır.
16 Karşımızdaki cevap verirken sözünü kesmemeli, ancak bir ana noktanın daha geniş açıklanmasını istediğimizde sözünü kesmeliyiz. Soruların cevaplarını biz vermemeliyiz.
17 Adaya ilgi göstermeli, iyi bir dinleyici olmalıdır.
18 Bilmediğimizi açıklamaktan korkmamalı, karşımızdakini dinlerken, kafamızda ikinci soruyu hazırlamakla oyalanmamalıyız.
19 Sorulara hemen ve doğal bir hava içinde cevap verilmeli, neyin” en kötü” vb. olduğu gibi abartılı sorular yöneltilmelidir.
20 Sadece şirketle ilgili değil, aynı zamanda sektörle ilgili sorularda da sorulmalıdır.
21 Sorunlar hakkında konuşmalı, konuştuğumuz kişiye yakınlık göstermeli, resmi davranmamalıyız.
22 Konuşma sırasında, temel gözlemlerimizi birkaç kez pekiştirmeli, işe alacağımız kişinin, işe şu anda olmayan neyi katabileceği araştırılmalıdır.
23 Onda işimize yaracak neyin olduğuna bakılmalı, işimizle ilgili olmayan eksiklerine değer verilmemelidir.
24 Hevesli olup olmadığı araştırılmalı, seçtiği sözcüklere dikkat edilmelidir.
25 Kişinin işin getireceği baskılara dayanıp dayanamayacağı da sorulmalıdır.
Psikologların başarılı mülakat önerileri
Konuştuğunuz kişi gözlemci mi? Büronuzu gözden geçiriyor, sizin ilgi duyduğunuz şeyleri veya kişiliğinizi gösterecek bir takım nesneleri araştırıyor mu?
Fazla laubali mi? Bu kötü bir işarettir. Alışılagelen nezaket çerçevesi içinde davranılması gerekir.
Dinlemesini biliyor mu? Her cümleden sonra “evet” ya da “doğru” demeksizin, sözlerinizi ilgiyle dinliyor ve dinlediğini de baş işaretleri veya başka davranışlarla ortay koyuyor mu?
Soruları neden sorduğunuzu anlıyor mu? Bu sorularla nereye varmayı amaçladığınız kestirebiliyor mu?
Sadece “evet” ya da “hayır” diye cevap vermenin ötesinde bir şey yapıyor mu?
Sizin konuşmanıza da fırsat veriyor mu?
Konudan sapıyor mu? Örneğin şöyle diyor mu: “1983 mayısında göreve getirildim. Hayır, ağustos… Yok, temmuz olmalı, çünkü ağustosta…”
Dış belirtilere dikkat edin. Eldeki bir şeyle oynamak, kâğıt üzerine çizikler yapmak, arkaya yaslanmak, baş kaşımak, çevreye bakınmak, saate bakmak gibi can sıkıntısı veya sabırsızlık belirtileri gösteriyor mu? Kendinizde bu belirtileri yapmaktan kaçınmalısınız.
İş hakkında konuşuyor mu?
Alçak gönüllülükle de olsa, böbürleniyor mu?
Özelliklerini abartıyor mu? Yoksa “iş konusunda daha öğrenmem gereken şeyler var” diyecek kadar dürüst mü?
Başarısızlıklarını ve yanılgılarını açık yürekle söylüyor mu?
Bilgisizliğini itiraf ediyor mu? Sorduğunuz şeyi bilmiyorsa, bilmediğini açıkça söylüyor mu?
Tebessüm etmesini biliyor mu?
Fazla ayrıntıya giriyor mu?
Size çıkar yolu öğretmeye çalışıyor mu?